Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Adana Meslek Yüksekokulu Beyazevler Yerleşkesinde Adana Şehir Hastanesi Aile Hekimliği Klinik Şefi Doç. Dr. Kenan Topal ve Adana Şehir Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Bilgehan Kahveci tarafından “Organ Bağışı Ve Organ Nakli” konulu konferans verildi. Konferansa Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Faruk Karadağ, Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Levent Sangün ve Dr. Öğr. Üyesi Veysel Polat ile öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Aile Hekimliği Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Kenan Topal ve Organ Nakli Koordinatörü Bilgehan Kahveci Organ Bağış Haftası etkinlikleri kapsamında ‘Organ Bağışı Ve Organ Nakli Konferansı’nda hayattayken yapılan organ bağışının önemine dikkat çekti. Doç. Dr. Kenan Topal, ülkemizde organ nakli bekleyen hasta sayısının her geçen gün arttığını ancak yapılan organ bağışı sayılarının aynı hızda artmadığını ifade etti.
Her Yıl 6-7 Bin Kişi Organ Nakli Beklerken Yaşamını Yitiriyor.
Türkiye’de yılda milyon nüfus başına ortalama 5-7 tane kadavradan organ bağışı yapıldığını hatırlatan Doç. Dr. Topal, organ naklinin gelişmiş olduğu ülkelerde bu oranın milyon nüfus başına 20-35 düzeyinde olduğunu aktardı. Türkiye’de 2017 yılında toplam böbrek ve karaciğer nakli sayısının 4788 olarak gerçekleştiğini ifade eden Topal şu bilgilere yer verdi;
‘Birçok kişinin kendisi ya da yakını, sevdiği, eşi, çocuğu, anne-babası uzayan organ nakli bekleme listesinde “hayat” bekliyor. Hastanın kendi akrabaları ve yakınları tarafından canlı’dan yapılan nakillerde sayıların yüksek olmasına karşın yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşmiş olgulardan yapılan bağış sayısı çok düşük gerçekleşmekte. Türkiye’de yılda, milyon nüfus başına ortalama 5- 7 tane kadavradan organ bağışı yapılıyor. Oysa organ naklinin gelişmiş olduğu ülkelerde bu oran milyon nüfus başına 20-35 tane düzeyinde. Türkiye’de 2017 yılında toplam böbrek ve karaciğer nakli sayısı 4788 olarak gerçekleşti. Bunların 3736’sı canlıdan yapılan nakil (%78), 1052’si ise kadavradan yapılan nakil (%22). Diğer taraftan Türkiye’de 2017 yılında gerçekleşen beyin ölümü sayısı 2046. Bunların daha büyük bir bölümü bağışta bulunsaydı fazladan birçok kişiye daha böbrek ve karaciğer nakli yapılabilirdi. Bu nedenle Organ bağışı ve Organ Nakli ile ilgili eğitim ve tanıtım faaliyetleri ülkemizde Organ Bekleme Listesinde bulunan çoğu genç yaşta olan yirmi binden fazla insan için çok anlamlı. Ülkemizde organ bağışı alanında yaşanan bütün olumlu gelişmelere rağmen bekleme listesindeki bu hastalar organ beklerken ya ölüyorlar ya da nakil yapılamayacak kadar sağlıkları bozuluyor. Her yıl 6-7 bin kişi organ nakli beklerken yaşamlarını kaybediyor. Organ bağışı; kişinin hayatta iken kendi iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başkalarının tedavisi için kullanılmasına izin vermesidir. Organ nakli ise vücutta görevini yerine getiremeyen bir organın yerine canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam bir organın cerrahi yöntemlerle nakledilmesi işlemidir.”
Organ Bağışı İnsanın İnsana Yapabileceği En Büyük Yardımdır
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Bilgehan Kahveci ise ülkemizdeki organ nakli işlemlerinin yasal çerçevesini anlattığı konuşmasında ‘Ülkemizde organ nakli 2238 sayılı Organ ve Doku Nakli Kanunu çerçevesinde yapılır. Buna göre 18 yaşının aşmış akli dengesi yerinde olan herkes organ bağışında bulunabilir. Organ Bağışında bulunmak için tüm Devlet Hastaneleri, Üniversite ve Eğitim Araştırma Hastanelerinin Organ Bağış Birimlerine, organ bağışı ile ilgili vakıf, dernek ve kuruluşlara başvurabilir. Organ bağışında bulunan kişilere ‘Doku Ve Organ Bağış Kartı’ verilir. Bağışlanmış olan organın uygunluğu organ bağışlayan kişide beyin ölümü gerçekleştikten sonra araştırılır. Organ bağısı yapanların bu durumdan ailelerini de haberdar etmeleri ve kartlarını yanlarında taşımaları yararlı olacaktır. Organ bağışı insanın insana yapabileceği en büyük yardımdır.’ dedi.