Kampus

...

‘Uluslararası Göçmenler Günü’ Çukurova Üniversitesinde Kutlandı

‘Uluslararası Göçmenler Günü’ Çukurova Üniversitesinde Kutlandı

Uluslararası Göçmenler Günü nedeniyle düzenlenen “Kültürlerin Buluşma Noktası Türkiye” etkinliği Çukurova Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Rektör Prof. Dr. Tuncel, iki binden fazla misafir öğrenciye ev sahipliği yapan Çukurova Üniversitesinin dünya ölçeğinde mikro düzeyde çok kültürlü bir toplum örneği yarattığını söyledi. 

 

Mithat Özsan Amfisi’nde gerçekleşen etkinliğe Vali Yardımcısı Adem Arslan, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlter Ünlükaplan, Kamu Kurumları İle İşbirliği ve Koordinasyon Daire Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, Adana İl Göç İdaresi Müdürü Mustafa Cengiz Bilen ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

 

Prof. Dr. Tuncel: “Türkiye’nin Farklı Kültürleri Bir Arada Barındırma Kabiliyeti Dünyaca Takdir Edilmektedir”

Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, bu yılın Yunus Emre yılı olması nedeniyle konuşmasına “Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik. Bizde Çukurova Üniversitesi olarak gönüller yapmak için varız” sözleriyle başladı.

Dünyanın birçok coğrafyasından Çukurova Üniversitesine eğitim için gelen gençleri sahip oldukları geniş vizyonla, geleceğe güvenle bakan, gurur duyulacak elçiler olarak yetiştirmeyi hedeflediklerini ifade eden Prof. Dr. Tuncel konuşmasına şöyle devam etti;

“Doğal, sosyal, siyasal ve ekonomik sonuçlardan dolayı ortaya çıkan göç, insanlık tarihinin başlangıcından beri toplumsal yaşamın ve günümüz modern dünyasının önemli unsurlarından biri olmuştur. Göçle birlikte küreselleşmenin de neden olduğu bu insan hareketliliği, kültürel etkileşimi ve bunun sonucu da çok kültürlülüğü oluşturmuştur. Kültürel etkileşim ve bütünleşme konularının yanında Türkiye’nin misafirperverliği farklı kültürleri bir arada barındırma kabiliyeti dünyaca takdir edilmektedir.”

 

“Anadolu İnsanı ve Toprakları Milyonlarca Kişiye Kucak Açmıştır”

“Tarihimize baktığımızda ülkemizin bu konuda kültürel hoşgörüsü ve göç konusundaki tecrübesi çok eskilere dayanmaktadır. Cumhuriyet dönemini de kapsayan tarihsel süreçte Anadolu insanı ve toprakları milyonlarca kişiye kucak açmıştır. Göç edenler ve göç edilen yer bağlamında düşündüğümüzde göç iki tarafı da derinden etkileyen bir süreçtir. Ülkemiz bu sosyolojik olgunun ekonomik, kültürel, psikolojik ve hukuki boyutlarını, insani değerlerden ayrılmadan her zaman başarıyla yönetebilmiştir.”

“2 Binden Fazla Yabancı Uyruklu Öğrenciye Eğitim Veriyoruz”

“Tarihimizden gelen anlayışımızla, iki binden fazla misafir öğrenciye ev sahipliği yapan Çukurova Üniversitesi barındırdığı bu sosyal, etnik-kültürel, ekonomik ve coğrafi alanlardaki farklılıkları ile dünya ölçeğinde mikro düzeyde çok kültürlü bir toplum örneği yaratmıştır.

Üniversitemiz bünyesinde bulunan “Kültürlerarası İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezimiz” yaptığı çalışmalar ile misafir öğrencilerimizin, barış ve huzur içinde eğitim almalarına katkı sağlamaktadır. Öğrencilerimizin burada almış oldukları deneyim ile ülkemizi, şehrimizi ve üniversitemizi, yaşamlarını sürdürecekleri dünyanın farklı coğrafyalarında iyi anılarla temsil etmelerini ve ülkemiz ile kendi kültürleri arasında köprüler kurmalarını ümit ediyoruz.”

 

Prof. Dr. Özgüzel: “Göç, Azimle Hayata Yeni Bir Başlangıç Yapma Fırsatı Sunar”

Kültürlerarası İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez (KİM) Müdürü Prof. Dr. Seyfi Özgüzel de, göçün insanların kendini kurtarmak, korumak, eğitmek veya özgür kılmak için bir araç olduğunu ifade ederek, “Göç bazıları için de kendi onurunu korumak için başvurduğu bir yoldur. Göç, milyonlarca kişiye yalnızlığa dışlanma yerine her şeyi paylaşabileceği bir topluma ait olma, hayata pasif seyirci gibi bakmak yerine girişimci olma, korkmak yerine mücadele etme, azimle hayata yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunar.” dedi.

 

Farklı Ülkelerin Halk Danslarını ve Yöresel Lezzetlerini Tanıttılar

Açılış konuşmalarının ardından etkinlik, yabancı uyruklu öğrencilerin hazırladıkları ülkelerini tanıtıcı danslarıyla devam etti. Daha sonra protokol üyelerine fuaye alanında bulunan ülke stantlarında yöresel lezzetler ikram edildi. Etkinlik anı fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.